Yeni Premium Platform Electric (PPE) üzerinde yükselen ilk Audi: Q6 e-tron
Yeni geliştirilen Premium Platform Electric (PPE) üzerine yükselen ilk model olmasıyla öne çıkan Audi Q6 e-tron, Audi tarihinin en önemli model girişiminin başlangıcını simgeliyor. Audi ve Porsche’nin ortaklaşa geliştirdiği bu teknoloji platformu, tamamen elektrikli araçlara özel olarak tasarlandı. Orta boy ve lüks segmentler olmak üzere geniş bir model yelpazesini barındıracak şekilde ölçeklenebiliyor. Ayrıca PPE araçlarının batarya boyutu ve aks mesafesi de ölçeklenebiliyor. Bu, hem SUV ve CUV modeller hem de Audi ürün yelpazesinin temel ürün gamının bir parçası olan Sportback veya Avant gibi modellerde kullanılmasını mümkün kılıyor.
İkinci nesil dijital OLED teknolojisiyle Audi Q6 e-tron
Audi Q6 e-tron’da sunulan yenilik, otomotiv aydınlatma tasarımını ve otomobilden X’e iletişimi tamamen değiştirecek: Q6 e-tron, ikinci nesil dijital OLED arka aydınlatma grubu ile ışık tasarımını, fonksiyon yelpazesini ve yol güvenliğini yeni bir seviyeye taşıyor. Audi, dış aydınlatmalar üzerinden bilgileri göstererek diğer yol kullanıcılarıyla iletişim kurabilen akıllı ekranlara doğru teknolojiyi kademeli olarak geliştiriyor. Bu yeni bir iletişim aydınlatması. Aktif dijital ışık imzası, Audi Q6 e-tron ile görücüye çıkan bir başka dünya. Tamamen yeni ve canlı bir görsel şölen sunuyor. Ayrıca Audi aydınlatma teknolojisinin geleceğine ışık tutuyor. Müşteriler, Matrix LED farlardaki ve yeni nesil dijital OLED arka aydınlatma grubundaki dijital gündüz sürüş farlarının yeni evrimi ile ilk kez isteğe bağlı olarak kendi dijital ışık imzalarını seçebiliyor. Ayrıca müşteriler istek üzerine dijital ışıklı imzaları için de sipariş verebiliyor.
Q6 e-tron, Audi’de elektrikli ulaşımda yeni bir dönemi simgelemekle kalmıyor, aynı zamanda aydınlatma teknolojisi ile Audi DNA’sının önemli bir parçasını da oluşturuyor. Dünyanın ilk aktif dijital ışık imzasıyla Audi Q6 e-tron, Audi’ye özgü, aynı zamanda özgün tasarım ve estetik ile yeni bir çağı başlatıyor.
İkinci nesil dijital OLED teknolojisi, yeni Audi modellerinin görünümünü şekillendiriyor ve fonksiyon yelpazesini katbekat artırıyor. Böylece dijital OLED arka aydınlatma grubu etkileyici bir iletişim unsuru olurken, aynı zamanda yol güvenliğini de artırıyor. Q6 e-tron aynı zamanda kişiselleştirmede yeni standartlar da belirliyor. Matrix LED farlar ve dijital OLED arka aydınlatma grubu 2.0 ile yeniden tasarlanan gündüz sürüş farları toplam sekiz adet isteğe bağlı dijital ışık imzası seçimi sunuyor. Böylece Q6 e-tron’larının görünümünü kendileri tasarlayabilien müşteriler ayrıca, otomobillerini aldıktan sonra da dijital ışık imzaları satın alabiliyor.
İmza ve hareket ilk kez bir araya geldi: Aktif dijital ışık imzası
Farlar ve arka aydınlatma grubu Q6 e-tron modeli, yaşayan, çevresiyle etkileşimde olan bir yapıya dönüştürüyor. Müşterilerin dünyada bir ilk olan aktif dijital ışık imzasını hayal etmesi yeterli oluyor. Bu işlev, isteğe bağlı dijital ışık imzaları paketi kapsamında alınabiliyor. Audi Q6 e-tron’un, ilk kez hem farların şeklini hem de hareketini tasarlama modeli sunduğun söyleyen Aydınlatma Tasarımı Başkanı César Muntada “Aydınlatma tasarımı ve yeni teknoloji arasındaki mükemmel simbiyoz sayesinde, yeni Audi Q6 e-tron farları her zamankinden daha canlı ve akıllı görünüyor. Işık imzasında özgün bir kişiliği ve dijital dünyaya özel bir estetiği aynı anda sağladık. Dünyanın ilk aktif dijital ışık imzasına sahip Q6 e-tron, Audi’ye özel yeni bir özgün tasarım ve estetik çağını başlatıyor.” dedi.
Audi ve grubun yazılım şirketi CARIAD tarafından ortaklaşa geliştirilen ve Audi Q6 e-tron’un ilgili işlemcisinde yer alan bir yazılım modülü bu ışık imzasını mümkün kılıyor. İkinci nesil dijital OLED arka aydınlatma grubunda altı adet 360 segmentli OLED panel, özel olarak geliştirilen bir algoritma kullanarak her on milisaniyede bir yeni bir görüntü oluşturuyor. Bu algoritma, aktif dijital ışık imzasının, Q6 e-tron’un beyin aktivitesini anlık olarak görünür kılarak otomobilin canlılığını ve kişisel etkileşim yeteneğini göstermesini sağlıyor. Ön taraftaki aktif dijital ışık imzası, algoritmanın 12 kısılabilir segmentle etkileşimi yoluyla oluşurken, arka tarafta tamamen dijital OLED segmentler devreye giriyor. Bireysel ışık bölümleri, ışık imzasının genel görüntüsünün ışık yoğunluğunu değiştirmeyecek şekilde etkileşime giriyor.
İkinci nesil dijital OLED teknolojisi
Audi, 2016 yılında TT RS’te Dijital OLED teknolojisi 1.0 ile otomotiv endüstrisine yeni bir aydınlatma teknolojisi tanıttı. Arka aydınlatma grubu için ilk kez organik LED, yani OLED kullanıldı. OLED elemanları, mükemmel homojenliğe ve yüksek kontrast değerlerine sahip ışık üreten yarı iletken tabanlı yüzey ışık kaynakları. Aynı zamanda parlaklıkları da ayarlanabiliyor. Bunun dışında, OLED aydınlatmanın şekli özgürce yapılandırılabiliyor. Ayrıca değiştirilebilir bölümlere bölünebiliyor. OLED arka aydınlatmalardaki dinamik aydınlatma senaryoları da Audi TT RS ile görücüye çıktı.
Audi Q5 müşterileri, 2020 yılında dijital OLED arka aydınlatma grubu sayesinde ilk kez bireysel bir arka ışık imzası seçebildi. Böylece Audi, arka ışık imzasını dijital olarak değiştiren ilk otomotiv üreticisi oldu. Değişim tamamen OLED’lerin temel özelliklerine dayanıyordu: yüksek kontrast, değiştirilebilir bölgesel segmentasyon, yüksek ışık homojenliği ve segmentleri çok yakın düzenleme becerisi. Audi, teknolojinin bu evrimini sunan tek otomobil üreticisi olmaya devam ediyor.
2022’de bu çözüm dijital OLED arka lambalara sahip Audi A8 ile standart hale geldi. Otomobilin veri yolu sistemi, yazılımla her bir arka ışık panelini ve her bir OLED segmentini ayrı ayrı kontrol etme olanağı sağladı. A8 müşterileri MMI üzerinden üç arka ışık imzası arasından seçim yapabiliyor. Hatta S8’de dört seçenek bulunuyor.
Audi’nin, OLED teknolojisini arka aydınlatma grubunda kullanma potansiyelini erken fark ettiğini ve o tarihten günümüze bunu yapan tek otomobil üreticisi olarak geliştirmeye ve dijitalleştirmeye sistematik olarak devam ettiğini söyleyen Aydınlatma Geliştirme Başkanı Stephan Berlitz “Sonuç olarak, artık müşterilerimize her zaman yeni aydınlatma fonksiyonları sunabiliyoruz. Dijital OLED’ler, geleneksel aydınlatma sistemlerinden daha verimli, daha hafif ve daha homojen.” dedi. Berlitz: “Güçlü kontrastları nedeniyle, yavaş yavaş dış ekranlara dönüşüyorlar ve bu da onları otomobilin çevresiyle iletişim kurmanın önemli bir unsuru haline getiriyor. Yakınlık göstergesi işleviyle, 2020 yılından bu yana ışığı diğer yol kullanıcılarıyla etkileşim kurmak için kullanıyoruz. Audi Q6 e-tron yol güvenliğini daha da iyileştirmek için iletişim ışığını ekliyor.” şeklinde bilgi verdi.
Detaylarıyla ikinci nesil dijital OLED arka aydınlatma grubu
Audi Q6 e-tron’un arka aydınlatma grubunda yeni nesil dijital OLED’ler ile Audi; her şeyden önce yol güvenliğini geliştiriyor, aynı zamanda işlev yelpazesini ve tasarım özgürlüğünü önemli ölçüde genişletiyor. İlk kez, dijital OLED arka aydınlatma grubu ile arabadan X’e iletişim şeklinde özellikle yakın çevre ile iletişim kurabiliyor. Dijital OLED panel başına segment sayısı, ilk nesle kıyasla altıdan 60’a yükseldi. Q6 e-tron’un arka aydınlatma grubunda toplamda 360 segmente sahip altı adet OLED panel kullanılıyor. Yeni E3 elektronik mimarisi, işlemcilerden birindeki bir yazılım modülü ile önemli oranda artan segment sayısını kontrol etmeyi mümkün kılıyor. Dijital OLED paneli başına segment sayısındaki istikrarlı artış, gelecekte otomobilin arka kısmının otomobiller arası iletişimi ve yol güvenliğini daha da iyileştiren bir ekrana dönüşmesini mümkün kılacak.
Yenilikçi dijital OLED teknolojisi, benzersiz homojenlik ve çok yüksek kontrast seviyesiyle tamamen yeni bir arka ışık tasarımı için koşullar sunuyor. Farklı avantajlar da sağlıyor. Örneğin yüzey ışık kaynakları, ek reflektörler, ışık kılavuzları veya optikler gerektirmiyor. Bu da onları çok verimli kılıyor. Tüm bu özellikler, Audi mühendislerinin ve tasarımcılarının iki ve üç boyut arasında tasarımlar yakalamasına olanak sağlıyor. Yani dört halkalı marka, iki boyutlu yüzeyler üzerinde üç boyutlu şekiller oluşturuyor. Arkadaki entegre LED ışık şeridine ek olarak, 3-Boyutlu cam, arka ışık imzasını diğer aydınlatma işlevlerinden başarılı bir şekilde ayırıyor.
Audi ayrıca otomobilin önünü de yeniliyor. Yeni nesil dijital gündüz farları ve ışık modülleri görsel olarak farklı ve daha fazla tasarım netliği sağlıyor. Tasarımcılar, dijital gündüz farlarının bu yeni evriminde şeffaf 3 boyutlu nesneler olarak toplam 70 adet olmak üzere ayrı ayrı LED’ler tasarladılar. Dijital gündüz farlarının ön bölümü hassas bir prizmatik yapıya sahip. Ayrıca odağı otomobilin dijital gözlerine çekmek için metalize bir 3-Boyutlu süsleme onları çevreliyor.
Akıllı farlar ve arka aydınlatma grubu ile gelişmiş güvenlik
Audi, otomobilin güvenlik özelliklerini de yeni bir seviyeye taşıdı. Diğer Audi modellerine zaten kullanılan yakınlık göstergesi, yeni Q6 e-tron’da bir iletişim ışığı içerecek şekilde gelişti. Dijital OLED arka aydınlatma grubuna entegre çözüm, kritik yol koşullarında uyarı sembolleri ve normal arka ışık grafiği ile belirli bir statik arka ışık şekli göstererek diğer yol kullanıcılarını kazalara ve arızalara karşı uyarıyor. Böylece asistan sistemi Audi sürücülerine ve diğer tüm yol kullanıcılarına yardımcı oluyor. Ayrıca, ikinci nesil dijital OLED arka aydınlatma grubu; acil durum yardımı, RECAS (arkadan çarpma uyarı sinyali), Dörtlü flaşör, acil durum çağrıları (eCall), yol yardımı çağrıları (bCall) ve acil durum fren lambaları için uyarı sembollerle iletişim aydınlatmasını etkinleştiriyor.
İletişim aydınlatması ayrıca araçtan inme uyarı işlevine ekstra bir boyut kazandırıyor. Önceden, örneğin başka bir otomobil veya bisiklet yaklaştığında, yolcuları sadece araçtan inerken bilgilendiriyordu. Ancak artık, arka ışık grafiğindeki özel bir ışık imzası, arkadan yaklaşan bisikletliyi veya sürücüyü de uyarıyor. Audi Q6 e-tron böylece güvenlik konseptini diğer yol kullanıcılarını da kapsayacak şekilde geliştiriyor ve yol güvenliğini herkes için artırıyor.
Son olarak iletişim aydınlatması, araç otomatikleştirilmiş park modunda olduğunda aracın park yardım durumunu belirtmek için önde ve arkada özel bir ışık imzası kullanıyor. Bu, yakın çevredeki yol kullanıcılarına aracın yaklaşmak için güvenli olduğunu açıkça gösteriyor.
Yeni bir özgürlük düzeyi: Dijital ışık imzaları
Q6 e-tron, farlar ve arka aydınlatma grubu için sekiz adede kadar dijital ışık imzasıyla, kişiselleştirmede yeni bir özgürlük seviyesi sunuyor. Karşılama/Beni eve götür aydınlatma senaryosu ve karşılık gelen dijital ışık imzası ile altı ek imza isteğe bağlı ek paketler aracılığıyla alınabiliyor.
Kullanıcılar, Q6 e-tron için daha da fazla kişiselleştirme arzu etmeleri halinde, isteğe bağlı işlevleri kullanarak otomobillerini satın aldıktan sonra LED farlar plus/Matrix LED farlar ve dijital OLED arka aydınlatma grubu için dijital ışık imzaları paketini de sipariş edebiliyor. Müşteriler, özellikleri kalıcı olarak veya belirli bir süre için satın alabiliyor. Bu esneklik, Audi müşterilerinin kişisel tercihlerine uyacak şekilde Q6 e-tron’larını sekiz adede kadar dijital ışık imzasıyla (sadece dijital OLED arka aydınlatma grubu ve LED farlar plus/Matrix LED farlarla birlikte) tasarlamalarına olanak tanıyor. Bunun dışında arzu edelerse uzun far desteği ve Matrix paketini de satın alabiliyorlar.
“Kişiye özel bir kostüm gibi”: Audi Q6 e-tron
Audi’nin Ingolstadt’ta ürettiği ilk tamamen elektrikli modeli olan Q6 e-tron, özel tasarım ve işçiliğiyle de dikkat çekiyor. Modelin karakterini yansıtmak ve görsel olarak güçlendirmek amacıyla gövdeye özel vurgularla yapılan giydirme, teknolojiyi görsel bir dile dönüştüren görev üstleniyor.
Her tasarım türünün tek örneği. 2018 yılında Audi e-tron’u pazara sunduğu günden bu yana, dört halkalı marka, prototipleri ve tek seferlik modelleri özel giydirmelerle donatıyor. Audi buna “dış görünüm tasarımı” adını veriyor. Son örneğini ise S1 Hoonitron ve Formula 1 gösteri otomobilinde gösterdi. Dört halkalı marka bugüne kadar Audi’de Giydirme Tasarımından Sorumlu olan Marco dos Santos tarafından tasarlanan bu özel giydirmeye sahip 20’nin üzerinde aracı tanıttı. En güncel vizyonu ise şimdi Audi Q6 e-tron prototipini süslüyor.
Audi’nin tasarım dilinin, Q6 e-tron ile bir sonraki seviyeye geçtiğinisöyleyen Marco dos Santos, “Biz bunu giydirmeyle vurgulamak istedik. Her aracın mimarisi ve karakteri benzersiz ve her giydirme tasarımı da öyle. İş her zaman araçta hangi unsurları vurgulamak ve öne çıkartmak istediğinize karar vermekle başlıyor.” dedi. Marco dos Santos’a göre yeni proje, Audi Q6 e-tron’da da kullanılan ve 2018 Audi e-tron’daki giydirmeden aslında oldukça tanıdık gelen neon kırmızı renk gibi önceki tasarım unsurlarından yararlanıyor, ancak her yeni model aynı zamanda yeni bir sayfa da açıyor. Marco dos Santos “Audi’de teknoloji ve tasarım birbiriyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı ve tek bir varlık oluşturuyor. Teknolojilerimiz daha güçlü ve hassas hale geldikçe, bu durum tasarımımızda, malzeme seçimimizde ve hikaye anlatımımızda da kendini gösteriyor.” dedi.
Dos Santos’a göre giydirme aracın teknik unsurlarını akılda kalıcı bir görsel dile çeviriyor: “Temel olarak, giydirmelerle bir sohbet başlatmak istiyoruz. Bu sohbetin küresel olması tasarım dilini benzersiz kılıyor. Bazı şeyler farklı ülkelerde farklı algılanabiliyor. Tasarım her durumda, her yerde işe yarıyor.”
Temel öğeleri vurgulamak için düzgün iç akışa sahip şekiller
Söz konusu Audi Q6 e-tron olduğunda, büyük grafikler, aracı ilk bakışta bir prototip olarak tanımlıyor. Marco dos Santos’a göre: “Bu her zaman çok özel bir heyecan yaratıyor. Prototip örneğinde giydirme aslında hala büyük oranda gizli olan tasarım hakkında konuşmamız için fırsatlar yaratıyor. Böylece belirli unsurları gizlerken bazı unsurları gösteren bir denge oluşuyor.”
Keskin çizgiler ve yüksek kontrast: Gloss Fierce Fuşya rengindeki büyük ölçekli radyal grafikler, Gümüş renkli ayrıntılı geometrik örgü ve şeritlerle buluşuyor. Şekiller, aracın mimarisinin temel unsurlarını vurgulayarak, sorunsuz bir şekilde birleşiyor. Alt marşpiye paneli beyaz rengiyle gövdeden ayrılıyor. Bu, emisyonsuz sürüşü tasarımın merkezine yerleştiren Audi’nin e-tron felsefesini vurguluyor. Audi’nin görünümünü tanımlayan Singleframe ve beş kollu dinamik jantlar da tamamen beyaz. “e-tron Powerstripes” olarak adlandırılan neon kırmızı giydirmeler, marşpiyelerin üst alanını vurguluyor. Bu alan bataryanın yuvası olarak tamamen elektrikli aracın kalbini oluşturuyor.
Bir başka neon kırmızı renkli çizgi, arka kısım boyunca uzanıyor ve quattro kabarcıklarını vurguluyor. Bunlar, düz eğimli D sütunlarını destekleyen gövde hatları. Kabarcıklar, orijinal Audi quattro’yu andırıyor ve Audi’nin tasarım DNA’sının temel öğesini oluşturuyor. Dört halkalı marka bu merkezi tasarım ilkesini “teknolojiyi görünür kılmak” olarak yorumluyor. Gövdenin üst kenarı boyunca sık gözenekli ızgara, araca teknoid profilini veriyor. Cam alanlar D sütunları hariç tamamen siyah olup gövdeden ayrılıyor.
Audi Q6 e-tron’un tasarım süreci
Giydirme tasarım süreci her araç için benzer. Ekip, dış tasarımcıların ayrıntılı çizimlerini kullanarak, modeli hangi öğelerin oluşturduğu ve gövdenin hangi bölümlerine odaklanılacağına karar vermek için birlikte çalışıyor. Giydirme modelin karakterini soyut olarak yansıtmayı ve görsel olarak pekiştirmeyi amaçlıyor. “Orijinal fikir her zaman yol gösterici ilke olarak kalıyor.”
Tam bu noktada Marco dos Santos’un tasarım süreci gerçekten başlıyor. Marco dos Santos’un: “Kafa, kalem ve el arasındaki bağlantıya ihtiyacım var” olarak yorumladığı bu süreçte kağıt üzerine çok sayıda elle çizilmiş eskizler, görüntü ve grafik yazılım kullanılarak araca uyarlanıyor. Otomobil tamamen giydirmeyle kaplanırken, işlem hassas ve titiz süreç nedeniyle birkaç gün sürüyor. Yine dos Santos’a göre: “Bu gerçeğin anı. Çünkü daha önce düz görünen çizgiler, köşeleri ve kenarları nedeniyle gövde üzerinde artık hiç de düz görünmüyor.” Marco dos Santos bu süreci: “Çalışmanın bu aşamasında birçok şey çöpe atılıyor, yeniden düşünülüyor ve yeniden tasarlanıyor.” Marco dos Santos tüm bu sürç boyunca her zaman insanların tasarımı daha sonra nasıl göreceğini düşünmek zorunda: “Herhangi birinin Audi Q6 e-tron’u ilk kez hangi açıdan göreceğini asla bilemezsiniz. Önce buraya, sonra da oraya odaklanmaya karar verdiğiniz kameralı bir filmdeki gibi değil. Otomobil bir heykel. Giydirmeler her zaman tüm otomobilin etrafında 360 derece çalışmak zorunda.”
Günün sonunda, dış görünüm tasarımı otomobilin farklı geometrileriyle mükemmel bir şekilde eşleştiğinde, dos Santos model için özel bir kostüm yaratmış oluyor: “Tüm dünyada sadece bir tane oluyor, sadece bu modele özel.”
Marco dos Santos hakkında: Marco dos Santos, 1987’de Münih’te Alman bir anne ve Brezilyalı bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. Liseden mezun olduktan sonra memleketinde disiplinler arası tasarım eğitimi aldı. 2014 yılından bu yana e-tron, yapay zeka ve motorsporlarına odaklanan Audi için Giydirme Tasarımında çalışıyor. Otomotiv dünyası dışında aynı zamanda serbest tasarımcı olarak da çalışıyor. Müzik endüstrisindeki altın ve platin sanatçılar için logolar, ürünler ve posterler ile albüm kapakları tasarlıyor.
Teknoloji, estetik ve sürdürülebilirlik
Ingolstadt’ta üretilen ilk tamamen elektrikli model olan Q6 e-tron Audi’nin tarihindeki en büyük model girişiminin başlangıcına işaret ediyor. Marka, modelin ilk üretim halini kamuflaj giydirmeyle ve tamamen yeni iç tasarımı ile sergiliyor. İç mekanı kullanıcıların ihtiyaçlarına göre yeniden tasarlanan Yeni Audi Q6 e-tron model serisinde teknoloji, estetik ve sürdürülebilirlik mükemmel bir denge içinde.
Aracın iç mekanında bazıları geri dönüştürülmüş materyallerden üretilen yüksek kaliteli malzemeler kullanılmış. Örneğin, S serisinde yüzde 100 geri dönüştürülmüş polyesterden üretilen kumaş Elastic Melange kullanılıyor. Gösterge panelindeki yüzeyler standart olarak, bir kısmı yenilenebilir hammaddelerden üretilen volkan grisi ince boya ile kaplanmış. Audi Q6 e-tron’un paspasları Econyl’den yapılmış. Bu malzeme eski balık ağları, halılar ve endüstriyel atıklar geri dönüştürülerek oluşturuluyor.
Audi Q6 e-tron, elektrikli mobilite için özel olarak geliştirilen yeni PPE platformu sayesinde en az kendisi kadar görkemli hissettiren geniş bir iç mekana sahip. Bagaj 526 litre saklama alanı sunarken arka koltuklar katlandığında bu alan 1.529 litreye kadar çıkıyor. Ön bagaj olarak adlandırılan bölümde 64 litrelik bir saklama alanına sahip. Bu alanda mobil şarj kablosu veya küçük seyahat çantaları rahatça saklanabiliyor.
İç mekana Audi MMI panoramik ekranı ve MMI ön yolcu ekranı ile “dijital sahne” hakim. Ekranlar tasarım konseptine mükemmel şekilde entegre edilmiş ve iç mekana ferah bir his katıyor. Kavisli bir tasarıma ve OLED teknolojisine sahip Audi MMI, 11,9″ Audi sanal kokpit ve 14,5″ MMI dokunmatik ekrandan oluşuyor.
Özel ambians aydınlatması, kavisli ekranın geceleri havada süzülüyormuş gibi görünmesini sağlıyor. Ön yolcu için tasarıma mükemmel bir şekilde entegre edilen 10,9 inçlik MMI ön yolcu ekranı yer alıyor. Deklanşör teknolojisine sahip aktif gizlilik modu, sürücünün dikkatini dağıtmadan yolcunun film izlemesine bile olanak tanıyor.
Ayrıntılı ve güncel bilgileri Audi Yetkili Satıcılarından alabilirsiniz.
Audi SUV Modelleri ve Fiyatları
Audi RS Q e-tron
Audi Q4 e-tron
Audi quattro Teknolojisi
Audi Q3